Sürdürülebilirlik kavramı son birkaç yıl içerisinde daha çok kişi tarafından duyulmaya başlandı.Dünyamızda alarm zilleri çalarken, sürdürülebilirliği kavramak geleceğimiz için en önemli şey olacak.
Dünyamızdaki nüfus sayısı her geçen gün daha da artıyor, kaynaklar her geçen gün daha da tükeniyor. Tüketim maksimum; üretim ise minimum düzeyde oluyor.Doğal kaynakların azalmasıyla birlikte susuz kalabilir; gıdalarımızı yetiştirecek verimli alan bulamayabiliriz. Çok da uzak olmayan zamanlarda hem kıtlık, hem susuzluk ayriyetten de iklim değişiklikleriyle savaşacak olmamız maalesef ki komplo teorilerinden değil.
Sürdürülebilirlik, herhangi bir şeyin daimi olma yeteneği olarak tanımlanmaktadır.Bizlerde bu noktada devreye girip; suyumuzun, gıdamızın ve doğal çevremizin daimii olmasını sağlamalıyız.Bilinçli olmalı, düşünmeli, farkındalık yaratmalı, anlatmalı ve üretken olmalıyız. Peki NERDEN BAŞLAMALIYIZ?
Şu an yapabileceğimiz en basit ve en önemli şey: İsraf etmemek! Suyu israf etmemeliyiz, elektiriği, gıdayı...İsraf edecek hiçbir şeyimiz olmamalı. Hepsini değerlendirmeli ve dönüştürmeliyiz. Dişler fırçalanırken, tıraş olnurken, saçlar şampuanlanırken sular kapatılmalı; bulaşıklar çöpe sıyrılarak bulaşık makinesine aktarmalıyız. Tüketemeyeceğimiz besinleri buzluğa saklayabilir; tüketmeden önce buzdolabında çözünmelerini sağlayarak tazeliğinin korunmasını sağlayabiliriz. Bayat ekmeklerden kruton; yumurtalı ekmekler; pastalar yapabilir ekmeği israf etmeksizin değerlendirebiliriz. Evimizdeki , ofisimizdeki ya da okulumuzdaki gereksiz ışıkları söndürmeli; enerji tasarrufu olan ürünleri tercih etmeliyiz. Ürün ambalajlarını da dönüştürmeliyiz. Onların sıfırdan üretilmesi; hem suyun hem de enerjinin harcanması anlamına geliyor.Kağıt, cam ya da plastik ambalajların her birini uygun dönüşüm yerlerine atmalıyız. (Haftalık olarak biriktirip gerekli yerlere götürebilirsiniz. Mahallenize geri dönüşüm kutularının gelmesi için belediyenizi arayabilirsiniz.)
Yapılması gereken ikinci kategorimiz ise SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENMEK.
Sürdürülebilir beslenme, beslenme açısından yeterli ve dengeli beslenmek koşuluyla hem ekonomik hem çevre için en uygun olan diyet modelidir. Kırmızı et tüketimi başta olmak üzere mümkün olduğunca et tüketimini azaltmalı; sebze ağırlıklı beslenmeye önem göstermeliyiz. Bir sonraki yazılarımda karbon ayak izinin ne olduğunuaçıklayarak bu durumun sebebini aktarmış olacağım.Ayrıca mutfakta nasıl tasarruf yapılabilir konusuna da değindiğim farklı bir yazım olacak. Sürdürülebilirlik çok geniş bir kavram olarak görünse de uygulanması hepimizin geleceği için son derece önemli. Şu anki minik fedakarlıklar geleceğimizi kurtaracak sevgili okurlar.
GELECEĞİMİZ İÇİN HEP BİRLİKTE EL ELE...